Hükümet ocak ayında çıkardığı “torba yasa” ile Kıyı Yasası’na unsur ve krokiler eklemişti. Unsur ile Ahlat’ta üretimine başlanan Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Kıyı Yasası’ndaki sınırlamalardan muaf tutulmuştu. CHP’nin başvurusu üzerine AYM, Van Gölü kıyısına inşaa edilmekte olan Cumhurbaşkanlığı Köşkü için kıyının doldurulmasına, hafriyat yapılmasına, değiştirilmesine, duvar, çit, parmaklık üzere pürüzler oluşturulmasına müsaade veren yasa unsurunu iptal etmişti. Unsurun yanı sıra “köşk alanının” gösterildiği kroki de iptal edildi. CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, “1150 odalı Beştepe Sarayı yapıldığını, Marmaris Okluk Koyu’nda tabiatın tahrip edilmesi, binlerce ağacın kesilmesi ve onlarca köylünün yerinden yurdundan edilmesi değerine 300 odalı yazlık saray inşa edildiğini, 85 yıldır TBMM’ye bağlı olan Dolmabahçe ve Beylerbeyi sarayları ile kasırlar ve köşklerin KHK ile Cumhurbaşkanlığı’na bağlandığını ve en son Ahlat’ta Van Gölü kenarında yeni bir Cumhurbaşkanlığı Sarayı inşaatına başlandığına” işaret etti.
‘Şatafat düşkünlüğü’
Girgin, ülkenin ekonomik kriz içinde, yurttaşın da geçim kederinde olduğuna işaret ederek “Bu ne şatafat düşkünlüğü, bu ne israf, bu ne gösteriş merakıdır anlamak, manalandırmak mümkün değil” dedi. Girgin, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi de verdi. Van Gölü kenarında inşa edilen Ahlat Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın imaline AYM’nin iptal kararına rağmen son hız devam edildiğine işaret eden Girgin, Ahlat’taki saray için düşünülen arazinin evvel 3-5 dönüm iken sonradan 25 dönüme yükseltildiğine dikkat çekti. Girgin, Ahlat’taki saraya ait düzenleme TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelmeden bir gün evvel Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söylediği kelamları anımsattı. Erdoğan’ın, “Denizlerin kenarlarını, orman alanlarını betona çevirme çabasında olanlar var. Şu para var ya, nelere muktedir! Şu kapitalizm; tabiat şöyle olmuş, bu türlü olmuş umurunda değil” dediğine işaret eden Girgin, “Bir taraftan bunları söylerken başka taraftan da çıkarılan kanun ile yapılan anormallik izahtan mahrumdur. Bu noktada tek söylenebilecek kelam ve sorulabilecek soru ise şudur; doğayı betona çevirme muafiyeti tanıyacak kanun hususu getirmek neden gerekli oldu” dedi.
AYM’nin kararına rağmen sarayın inşaatının devam ettiğine işaret eden Girgin, şu soruları yöneltti: “Bu tavır anayasanın 2. unsurunda tarifini bulan hukuk devleti prensibi ile bağdaşmakta mıdır? Kelam konusu Cumhurbaşkanlığı saray inşaatının devam ettirilmesindeki ısrarın sebebi nedir? Kelam konusu saray inşaatını ülkenin içinde bulunduğu mali durum ve bütçe açığını da dikkate alarak iptal etmeyi düşünüyor musunuz?”