Çaykur Rizespor Kulübü Lideri Hasan Kartal, farklı detaylarla dolu hayat kıssasını anlattı. 15 yaşındayken annesi ve kardeşinin kumbarasındaki paraları alıp, Rize’den Ankara’ya kaçtığını söyleyen Kartal, “Liseyi ben 6 senede bitirdim. 37 yaşında kendi imkanlarımla, gayretimle mühendis oldum. O konuttan kaçışlarla bu işe başlamam uzun bir kıssa. Meseleler, sorunlar ve hoş hayatla da karşılaştım, sonunda işte bu düzeye geldim” dedi.
Yeşil-mavili kulübün lideri Hasan Kartal, inanılmaz hayat öyküsünü Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı. Okul yıllarının bir kısmının başarısız geçtiğini belirten Lider Hasan Kartal, “Lise 1’de 2 sene üst üste sınıfta kaldıktan sonra durup, ‘Rize’de çay toplamaktansa gurbete açılalım’ dedim. Yaşım 15’ti; kardeşim ve annemin para biriktirdikleri bir kumbara vardı, o kumbaradaki paraları alarak kaçmaya niyetlendim. O paraları aldım, konuttan çıktım. Annem beni yakaladı ve meskene döndüm. Bir gün sonraya otobüs bileti almıştım, onlar bilmiyordu. Sonraki gün, ben yeniden konutta anneme ‘Uyuyorum’ dedim, odaya girdim, odamın penceresi de alçaktı, tekrar kaçtım ve Ankara’ya geldim” diye konuştu.
“KUYU KAZDIM, POLİGON BETON GÖMDÜM”
Klasik araba tutkusuyla bilinen ve 1963 model Pontiac ile kent çeşidi atarken özel anılarını DHA ile paylaşan Hasan Kartal, lisede 3 defa konuttan kaçarak çalışmaya gittiğini söyledi. Kartallar Holding İdare Konseyi Başkanlığı da yapan Kartal, eğitim hayatının akabinde ardından kuyu kazmakla başlayan iş ömründe holding patronluğuna yükselişini şöyle anlattı:
“Ankara’ya geldikten sonra olağan para bitti. 15-20 gün, burada süt kardeşim var Alım Seyhan diye, onun meskeninde kaldım. Onun babası da Ali Seyhan, harita taşeronluğu yapıyordu. Toprakta çalışmaya gitmişti, döndüğünde ona çalışmak istediğimi söyledim. Yaşım küçük olduğu için ‘Sana para vereyim, sen biraz gez buralarda sonra köye dönersin’ dedi. ‘Yok ben çalışacağım, götür beni araziye’ dedim. Beni Kırıkkale’nin Büyükavşar nahiyesine götürdü. Orada onun yanında poligon betonu gömmek için kuyu açmayla başladım, kuyu kazdık. Sonra poligon betonlarını gömdük, ölçüye başladık, mira tutmaya başladım. Mira tutarken katiplik yapan arkadaşımız beceremedi, onların içinde de öğrenci bir tek ben vardım süratli da yazı yazardım, katipliğe yükseldim. Mesleği biraz biraz öğrenmeye başladım. Tekrar okula döndüm, lise 2’nci sınıfa başladım, sonra tekrar konuttan kaçtım, lise 3’e geldim, tekrar konuttan kaçtım tekrar çalıştım. Liseyi ben 6 senede bitirdim. Mühendis olmam da esasen bir talih oldu. 37 yaşında mühendis oldum, kendi imkanlarımla. O konuttan kaçışlarla bu işe başlamam uzun bir kıssa. Problemler, sorunlar ve hoş ömürle da karşılaştım fakat işte bu düzeye geldim.”
“2009 YILINDAN EVVEL FUTBOL NEDİR BİLMEZDİM”
Futbol topluluğu ile 2009 yılında Rizespor A.Ş.’ye ortak olarak tanıştığını belirten Lider Hasan Kartal, “Şirkete ortak olduktan sonra idareye girdim. 2009’da yöneticiliğim devam ederken, benim temel iş pozisyon Ankara, Ankara’nın da Etimesgut bölgesinde daha çok yatırımım var, burada iş yapıyorum, Etimesgut Belediye Lideri Enver Demirel, benim Rizespor’a ortak ve idarede olduğumu duydu, beni çağırdı. Etimesgutspor’un başkanlığını bana verdi. 2010’da da Etimesgutspor’un lideri oldum. İnanın 2009’a kadar hiç futbolla alakam yoktu. Hiç stada gitmezdim, maç izlemezdim, forveti, stoperi, ofsayt nedir bilmezdim” halinde konuştu.
“YÖNETİCİ OLMAK İÇİN FUTBOLU BİLMEYE GEREK YOK”
Hasan Kartal, futbolu bilmek ile yöneticilik yapmak ortasındaki farklara vurgu yaparak, “Bir yöneticinin futbolu bilmesine gerek yok. Futbolu bilecek insanları çalıştırmak kıymetli, yöneticilik odur. Uygun ve işi bilen insanları idareye getirdiğiniz vakit çok daha başarılı olursunuz. Yeterli bir idare çok kıymetli. Rize’de idaredeki arkadaşlarla, taraftarla çok düzgün anlaşıyoruz, hepsiyle diyaloğum çok âlâ. Ben kulübe geldiğimde 182 milyon borç vardı artık 100 milyon civarında borcumuz var. 1 sene içerisinde buna düştü. Seneye bu borcu sıfırlarız diye düşünüyorum. Seneye olmazsa ondan sonraki sene mutlaka bu borcu kapatmak. Benim başımda olan, Etimesgutspor’da tüzüğe koymuş olduğum ‘yöneticiler borçlardan sorumlu olacak’ hususunu Rizespor’a da koymak istiyorum. Bu benim büyük idealim. Zira onu koyarsam Rizespor hiçbir vakit küme düşmez. Etimesgut’ta yüzde 60 lider, yüzde 40 yöneticiler borçtan sorumlu, bunu Rizespor’a da koymak istiyorum” dedi.
“GENÇLERBİRLİĞİ GALİBİYETİNE ALDANMAYALIM”
Kartal, Çaykur Rizespor’un Üstün Lig’deki performansı ve amaçlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Birinci hafta deplasmanda Gençlerbirliği’ni 1-0 mağlup eden Çaykur Rizespor’da eksiklerin olduğunu belirten Lider Hasan Kartal, “Gençlerbirliği galibiyetine hiç aldanmamamız lazım. Zira grup dört dörtlük bir kadro değil, daha eksiklerimiz var. Bu eksikleri tamamladıktan sonra âlâ bir kadro olacağız. Çok güzel bir kadro olmamız için de seneyi beklememiz lazım. Zira bu sene hiç iskeletimiz yoktu. Geçen sene 12 puanla birinci yarıyı bitirdik, düşme riski vardı fakat ben bu ekibin düşeceğini asla düşünmedim. Biz her ihtimale karşı almış olduğumuz atletleri yarım dönemlik aldık ki kulübe bir yük getirmesin diye. Aldığımız sportmenlerin da hepsi uygundu, bizde parladılar, onları tutamadık. Giden arkadaşlarımız gitti, gelen arkadaşlarımızla bütçemize uygun halde atletleri aldık. Bu seneyi bütçemizi zora sokmadan geçiririz, iskelet takımımızı oluşturmuş oluruz. Bir dahaki dönem da bu iskeletle çok daha düzgün yerlerde olabiliriz” sözlerini kullandı.
“RİZESPOR’UN TEK SORUNU TARAFTAR AZLIĞI”
Rizespor’un tek eksiğinin taraftar sayısının azlığı olduğunu söyleyen Hasan Kartal, “Taraftarımız çok olmalı. Nüfus kağıdında Rize yazan herkesin Rizespor’u tutması lazım. İkincisi; bir arkadaşını ayartıp Rizesporlu yapmalı. Güçlü bir taraftarımız olduğu vakit, taraftarla bir bütün olduğumuz vakit bizim önümüze kimsenin geçmesi mümkün değil. Her Rizeli bir arkadaşını Rizesporlu yapmalı. Biz Rizespor olarak her vakit şampiyonluğa adayız. Temeli sağlam yapmak lazım, biz şampiyon da oluruz, Avrupa’ya da gideriz o gücümüz, o altyapımız var. Bizim tek eksiğimiz taraftar” diye konuştu.
“İNŞALLAH DÖNEMİ EN AZ DÜZEYDE HAKEM YANILGILARIYLA KAPATIRIZ”
Demirören Haber Ajansı’na birbirinden enteresan açıklamalar yapan Kartal, geçen dönemin 32’nci haftasında kendi alanlarında Galatasaray’a 3-2 kaybettikleri maçın akabinde hakem Serkan Çınar’a yönelik tartışma yaratan kelamları için de konuştu. Müsabakadan sonra “Silahım olsa hakemi vururdum” diyen Kartal, “Silahım olsa vururdum, Karadenizlinin bir söylemidir. Silahım yok mu, bir çuval silahım var. Ancak konutum Ankara’da, maç anında ben Rize’deyim. Gidip alıp gelemeyeceğime nazaran…” tabirleriyle kelamlarına açıklık getirdi. Kartal, TFF idaresi için ise şunları söyledi: “Türkiye Futbol Federasyonu’nun uygun bir idaresi olduğundan eminim. Hakemler de insandır, kusur yapacak. Lakin kimi hakemler insanlık dışı yanlışlar yapıyor. Ben yüzde 80 hakemlerde sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. İnşallah lig bu türlü devam eder, bu dönemi en az düzeyde hakem yanılgılarıyla kapatırız. Zira ekipler bir düzeye gelmek için uğraşıyor, bir hakem kusuruyla emekler boşa gidiyor.”
