Bodrum Adabogazi sularında 10.08.2019 Cumartesi günü üzücü bir tekne kazasi gerçekleşmiştir. Yaşanan olay, hiçbirimizin istemeyecegi lakin herbirimizin başina gelebilecek bir olaydir ki bu sebeple buna “kaza” diyoruz.Bizler kadar dikkatli ve önlemli insanlarin başına gelmesine ise “kader” diyoruz.
Asla ve kât-a bir örtbas, bir reddetme veya kaçma kelam konusu değildir.
Tarafima yakıştırılan “çarpıp kaçtı” kelamı tamamiyle asılsızdır. Yazılan ve söylenilenlerin tersine olayda hiç bir kasıt bulunmamaktadır. Kıyı guvenlik tarafindan aranincaya kadar kaza oldugunun farkinda bile degildim, çabucak kıyı guvenlige kendim gittim, denizde sirtustu yatan hanimefendiyi gormedigim üzere , ayaklarina carptigimi dahi anlamadim. Gerek hukuksal, gerekse kazada ziyan gören hanımefendiye karşı vicdani ve insani yukumluluklerim ne ise ustlenmeye hazır olduğumu kendisine ve yakınlarına bildirdim. Burdan da yineliyorum.
Bir kisinin telaffuzuyla başlatilan karalama sürecinde atlanilan çok değerli bir ayrıntı; benim 7 yildir birebir sularda, tıpkı rotayi izleyerek ne kadar dikkatli ve kurallara uygun hareket ettigim etraftaki öbür kaptanlar tarafindan bilindigidir.
Ne kadar üzüldüğümü, ne kadar mahcup hissedip, bu bahtsız durumun modülü olduğum düşünüldüğünde kazada incinen hanimefendinin bunun misliyle dehşet, tasa ve kizginlik yasayabilecegini hesaba katarak duruma hassasiyetle yaklaşılmasını rica ediyorum.
Hanimefendinin hekiminden aldigimiz bilgiye nazaran kendisi bir kaç gün içinde taburcu olacak ve düzgünleşme sürecinin ardından olağan hayatina devam edecektir.
Bu her insani kahredecek, ruhunda derin yaralar açacak,fark edilmeden gerçekleşen bir kazadır. Çok üzgünüm.