CHP’de seçim sonrası başlayan ‘değişim’ tartışmalarının başında gelen isimlerden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu Haliç Kongre Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
“İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır. Ben bu kelamı çok önemsiyorum. Mahallî seçimlerde İstanbul’u kazanmak büyük siyasi muvaffakiyettir. İstanbul’u kazanan belediye lideri dünyanın en kıymetli kentine hizmet etme onuruna ulaşır.
O kişi milletin takdirini kazanırsa bu muvaffakiyet onu ulusal ve memleketler arası siyasette değerli yere ulaştırır. Ben İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır kelamını seçim galibiyeti olarak algılamıyorum yalnızca.
İstanbul’un bu devasa meselelerini çözmek, tıpkı vakitte Türkiye’nin problemlerinin nasıl çözüleceğinin de imtihan yeridir. Tam da bu nedenle benim anladığım formuyla ‘İstanbul’u kazanmak Türkiye’yi kazanmak’tır. İstanbul ve Türkiye’nin mukadderatı mühürlüdür. Ben de kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum.
İBB’yi daima birlikte korumalıyız. İBB’nin bu iktidarın eline geçmesinin maliyetinin idrakına daima birlikte varmalıyız. İBB’yi gayrihukuki yollardan elde etmek için birçok yol denendi ve denemeye de devam edecekler. Bunu şimdiye kadar daima birlikte engelledik. Seçimlerde İstanbul’u daima birlikte kazanmak için bir ortaya gelmeliyiz. Aramızdaki tartışmaları bir kenara bırakıp milletçe bu sürece odaklanmalıyız. Parti ayrımı yapmadan, beraberce hareket etmemiz gerekiyor. Ben, 2019 seçimlerindeki üzere partiler ötesi İstanbul ittifakını kurmak için elimden geleni yapacağım. Muhalefet partilerinin de bu şuurla hareket edeceğine, bu problemin partiler üstü bir sorun olduğunun anlaşılacağına ben yürekten ve gönülden inanıyorum.
Özellikle, CHP’li yol arkadaşlarıma da seslenmek istiyorum: Mayıs 2023 seçimlerinde yaşadığımız hayal kırıklığı beni çok derinden üzmüştür. Ben, bunu birçok vesileyle de lisana getirdim. Halkımızdan, bu seçim yenilgisinden ötürü özür diledim. Bu hayal kırıklığının nedenlerinden biri de mağlubiyetin sorumluluğunu üstlenme, gerçekle yüzleşme konusunda gerekli hassaslığın gösterilememesidir. 28 Mayıs gecesinden başlayarak ortaya konan tutum partililerimizi, seçmenlerimizi anlamak ve hissetmek korkusundan ne yazık ki çok uzaktır. Ne var ki söz edeyim ki benim dünyamda asla ümitsizliğe yer yoktur. Umudun önündeki manileri daima birlikte kaldırmalıyız. Ben, bu yenilginin partimizde esaslı ve kapsayıcı bir tazelenme sürecinin başlamasına vesile olduğunu da görüyorum. Şunu tabir etmeliyim: Bu uğurda partimin değişimi, döğüşümü siyaset hayatımın çok kıymetli bir misyonudur. Yürüdüğüm menzil de bu değişimdir. Sevgili CHP’li yol arkadaşlarım: Artık CHP seçim kaybedemez, kaybetmemeli. CHP, ikinci parti olmakla övünemez, övünmemeli. CHP önderliğindeki toplumsal ve siyasal muhalefetin lokal seçimleri kazanması da bir zorunluluktur. CHP’liler bu yüksek kazanma isteği, azmi ve şuuruyla hareket etmek mecburiyetindedir. Önümüzdeki seçimlerde yalnızca belediye başkanlıklarını değil, belediye meclislerini de daima birlikte kazanmalıyız.
Ayrıntılar geliyor…
