Sağlıklı ve istikrarlı etrafta yaşama hakkını ve hukuk güvenliğini ortadan kaldıran 2009/7 sayılı Genelge, Çabuk Yargılama Metodu üzere berbat düzenleme ve uygulamaların örneği olarak kabul edilen İzdemir Güç Santrali davasına karşı yurttaşlar harekete geçti.
Aliağa’da bulunan İzmir Demir Çelik Sanayiine ilişkin İzdemir Güç Santrali, birinci ÇED müsaadesini 17.06.2010 tarihinde aldı. İzmir 2. Yönetim Mahkemesi 16.12.2016 tarihli kararı ile ÇED olumlu kararını hukuka karşıt bularak iptal etti. Bu yargılama evresinde termik santral inşaatı tamamlandı, hukuka ters halde faaliyete başladı. Ama santrale yine ÇED müsaadesi verildi. Mahkeme kararının ve yörenin sağlıklı hayatını umursamayan yeni ÇED olumlu kararının iptali için bu defa İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, EGEÇEP ve 107 yurttaş davacı oldu. İzmir 5. Yönetim Mahkemesi davacı yurttaşlar ile İzmir Barosu’nun davası ehliyetsizlik nedeniyle reddedildi. Temyiz müracaatından sonra, evvel Danıştay 14. Dairesi yürütmeyi durdurma istemini reddetti, akabinde bu dairenin kapanması üzerine belgeyi ele alan Danıştay 6. Dairesi, 03.04.2019 tarihli kararı ile “kararın davanın ehliyetten ret kısmı”nı onadı, davanın kabulüne ait kısmını bozdu ama dava asıldan oy çokluğu ile kesin olarak reddedildi ve dava kapandı.
ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURDULAR
Ege Etraf ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve 43 yurttaş avukat Ali Cangı’nın hazırladığı belge ile Anayasa Mahkemesi’ne müracaat yaptı. EGEÇEP’den yapılan yazılı açıklamada, “ “Mahkemeye Erişim, Adil Yargılanma Hakkı, Maddi ve Manevi Varlığını Müdafaa ve Geliştirme Hakkı ve Sağlıklı Etrafta Yaşama Hakkı (Özel ve aile hayatına hürmet hakkı)nın yok sayıldığı davayla ilgili kelam artık Anayasa Mahkemesi’nde. Yüksek Mahkemenin, dünyadaki ömrün sürdürülebilmesi için bugünkü nesillerin ve gelecek nesillerin hakkını koruyacak bir karar vermesini bekliyoruz.”