Sinemacının oğlu Stanislas Nordey ve kızı Olivia Mokiejewski tarafından yapılan açıklamada şu tabirler yer alıyordu: “Jean-Pierre Mocky bir sonraki sinemasını Bourvil, Michel Serrault, Michel Simon, Fernandel, Jacqueline Maillan, Jeanne Moreau, Jean Poiret, Francis Blanche, Charles Aznavour ve diğer birçoklarıyla birlikte çekmek üzere terki diyar eyledi. Paris’teki meskeninde, 91. yılında yanında ailesi ve sevdikleri vardı.”
Asıl ismi Jean-Paul Mokiejewski olan Mocky farklı, muhalif, meczup dolu, yenilikçi ve “rebelle” bir yönetmen/oyuncuydu. Dinî, cinsel ya da siyasal her çeşit tabuyla dalga geçen hınzır bir senaryo yazarıydı. Yeni Dalga’nın en dalgacı, en sürrealist, bir o kadar da bağımsız, başına buyruk direktörüydü. Durmadan sinema çekmiş, iyi/kötü 60 sinema imzalamış, oyuncu olarak da beğeni toplamış bir sanatçıydı. Setlerde bağırganlığı, buyurganlığı, kavgacılığı ve bayanlara düşkünlüğüyle ünlüydü. Sayısını tam olarak bilemediği, yaklaşık bir düzine çocuk sahibiydi. İçlerinde en ünlüsü, Fransız tiyatrosunun kıymetli oyuncu/yönetmenlerinden biri olan Stanislas Nordey, “iyi bir baba olmasa da âlâ bir sanatçıydı” diyerek babasını hürmetle anıyordu.
Filmleri, mükafatları…
Mocky’nin filmografisinin unutulmazları ortasında “Un drôle de paroissien” (1963), “La Grande Lessive (!)” (1968), “Solo” (1969), “Un linceul n’a pas de poches” (1974), “Le Témoin” (1978), “Litan: La cité des spectres verts.” (1982) sayılabilir. 1940’lardan bu yana 40’ı aşkın sinemada oyuncu olarak uzunluk gösteren Mocky en son Michel Hazanaviciusun Jean-Luc Godard’ın hayatından bir kesidi anlattığı “Redoutable” (2017) isimli sinemada küçük bir rol üstlenmişti. 2009 yılında Cluny Mizah Meskeni tarafından verilen “Direniş Mizahı Ödülü”ne layık bulunan Mocky, 2015 yılında da tüm yapıtlarına ithafen Lumieres Onur Ödülü’ne layık görülmüştü.