– Tekrar İzmir’desiniz, İzmir’in sizdeki yeri nedir?
Yaklaşık 70’li yıllardan başlayarak yaz ve kış turnelerinde İzmir seyircisi ile bir tanışıklığım olmuştur. O periyodun şartlarına da bakacak olursak, İzmir seyircisinin demokrasi güçleriyle, vatansever güçleriyle buluşan bir birlikteliğimiz olmuştur. Tıpkı niyet ve hislerle bugün de İzmir seyircisiyle buluşmaktan kıvanç duyuyorum. İnanıyorum ki her şeye karşın İzmir seyircisi bu seçim çağında seçimini hakikat yapan bir seyircidir.
Peki Tunç Soyer’li İzmir’i nasıl buluyorsunuz?
İzmir’in Cumhuriyet tarihimizde tartışmasız son derece değerli bir yeri vardır. Biz ‘İzmir’in Dağları’nı söyleyerek büyüdük. İzmir’i bu manada da çok sevdik. İzmirli her sabah güya demokrasiye ve barışa bir ‘merhaba’ diyerek uyanıyor, böylesine bir kent… Hem Tunç Soyer arkadaşımın başkanlığı İzmir’e yakışmıştır hem de İzmir Tunç Soyer’e yakışmıştır. Ve inanıyorum ki İzmir’in demokratik, laik, hukukun üstünlüğüne inanmış, barışçıl güler yüzü yalnız İzmir’e değil bütün Türkiye’ye hükümran olacaktır. Demokrasi cephesinin birlikteliği de bize böylesine günlerin geleceğini müjdeliyor. Dilerim demokrasi güçleri, bu varlığını daha da büyütür ve genişleyerek Türkiye’nin demokrasi uğraşında beklediğimiz, özlediğimiz yeri alır.
‘Hak, hukuk, adalet”
– M.Ö. 5. yüzyılda Atina’da, Beş Yüzler Meclisi’nin vefata mahkûm ettiği düşünür Sokrates, 1633 yılında Roma’da, Engizisyon’un müebbet mahpusa mahkûm ettiği bilim adamı Galileo ve 1927 yılında Boston’da, adaletin vefata mahkûm ettiği iki İtalyan göçmen personel Sacco ile Vanzetti’nin kıssalarını anlatan “Adalet, Sizsiniz” oynunuzla sahne alıyorsunuz. Bu oyunu günümüze uyarlasaydınız toplumda yaşanan hangi adaletsizliği husus alırsınız?
Cumhuriyet Ege…
Cumhuriyet’in Ege ekinin yine çıkarılması beni çok keyifli etti. Çok değerli gazetemiz Cumhuriyet’in muvaffakiyetlerinin devamını diliyorum. Cumhuriyet Ege’yi ve bütün çalışanlarını sevgiyle selamlıyorum.